YÜKÜMLÜ HÜKÜMLER

Yedi Derya Hükümleri

I.
Yedi Derya Hükümleri yüce kamuya arz olunur:
Mazlum atlasları ayaklanır, ileri atılır, korkuları yoktur,
İlahi yasadır, kardeşlik ufuklarını fedai tayfalar korur.
Sokmazlar kutsal yurtlardan içeri düşman çerilerini.
Anadolu ovalarında üryan dolaşır bizim dervişler hâlâ:
Yedi başlı Atlantik ejderini yedi arşın beze sararlar.
Akar evrensel okyanusa emek orduları, oluk oluktur.

II.
Dağlar dağlara yaslanır, deryalar deryalarla beslenir,
Fırat, Anadolu anadan yiğit doğmuş, helal süt emmiştir.
Yedi bin kuşak, yetmiş yedi devlet ezelden gelmiştir:
Barbaroslar dümene kurulur, ulu derya bozkurtları ulur.
Küresel canavar başını kaldırsa, orda boynu vurulur.
Piri Reis denizci türküsüyle seslenir esir milletlere:
Cümbüşe dönüşür kara kasırga, gümüş hamsiler gülüşür.

III.
Kuşak Yol gider denizden, kervanlarıyla pupa yelken,
Pasifikten dost gemiler gelir, Basra Körfezinden…
Cebelitarık’tan Süveyş Kanalı’na, tufan suları kudurur,
Pentagon’un yüzüne tükürür Strabon ile Herodot.
Yüzen kalemiz Kıbrıs, kesecek önünü Mr. Lord’un.
Cehenneme dönse Akdeniz, Türk ile Rum dik durur:
Ölüm denizaltıları karpuz kabuğu gibi karaya vuracak.

IV.
Soykırımcı ordulara karşı birleştik barış limanlarında:
Martıların mavi vatanıdır, Lefkoşe turnalarının da…
Balkan Kafkas yiğitleri, Gürcistan Ermenistan fedaileri,
Ellerinde Ferhat gürzleri, gönüllerinde Şirin gülleri…
Sirk kapanıyor, küresel dönme dolap şirke savruldu:
Şarkılar söylenmeye başlandı Endülüs kapılarında,
İşbirlikçi cambazların, gammazların dilleri bağlanacak.

V.
Haydut gemilerinin yelkenleri insan derisindendir,
İstim kazanları Filistinli çocukların nefesiyle tıka basa.
Kurtuluş limanlarında toplandı fedailerin yürekleri,
Kara para gemileri, boylayacak dibini halk deryasının.
Yedi kubbeli karargâhta ant içti yedi derya öncüleri,
Kırılacak korsan finansın kürekleri, birliğin elleriyle,
Çırpınarak parçalanacak tefeci borsasının hain bordası.

VI.
Destanların birliğidir, diriltir damarda kardeşliği,
Kurtuluş yok tek başına ey Mısır, Irak, İran, Yunan,
Kanı çöle akan Arabistan yetiş, ezelim namus tefecisini:
Tağut canavarını tepeleyelim Kasiyun tepelerinde.
Açın İncil’i, Tevrat’ı, Zebur’u, Kuran’la birlikte,
Yere çalalım Musa’nın asasıyla Siyon engereklerini:
NATO iblisini gömelim Kuzey Atlantik’in dibine.

VII.
Kudurmuş Şeytanlar, doğanın, doğuranın katilleridir,
Sütü bozuk, mayası çürükler, gerçeği eğriltip bükenler,
Kerem ile Aslı’ya düşman, Hafız’a, Nesimi’ye hasım.
Yediden yetmişe insan doğana savaş açan şeytan,
Vicdanların emriyle atılacaklar liman burçlarından.
Yedi fırtına gürleyerek çalacak İsrafil’in hücum surunu:
Akdeniz Karadeniz üslerinde, her görev baş üstenedir.

VIII.
Uygarlığın kan leğeninde yüz yıkayan kansız misyoner,
İyi biliriz, kim boğdurttu yavru kuzuları canavara.
Merak buyurmayın, alçaklara adil vurulacak, karar hakça.
İngiliz, Alman işçisi, İsveç köylüsü de ayağa kalkınca,
Spartaküs orada olacak, Robespiyer ile Garibaldi de.
Orada olacak elbette Mehmetçik, Şeyh Bedreddinler…
Savaş baronları, terör kralları hesap verecek yalın kılıca.

IX.
Emekçi kasırgası kıracak müesses düzenin dümenini,
Dünyayı sarsan fırtınaların sahibiyiz, selde su damlasıyız,
Sümer’den Babil’e, Asur’dan Hitit’e yürüyen biz:
Yedi örste dövülüp gelen yetmiş yedi milletin ruhuyuz.
Yedi kıta, elli yedi denizde kıracağız zalim pençelerini.
Köroğlu’nun gürzüyle gümbürdeyecek yedi meydan:
Dar edeceğiz domuz sürüsüne Babil’in asma bahçelerini.

X.
Öncü devrimlerdir yükselen Asya’nın orta direği:
Yetişir güneşin doğduğu yerden Mete, aklı yüreğiyle,
Ellerimizde bilimin kutlu öğretisi, Ali’nin Zülfikar’ı var:
Bedir atlıları aramızda olacak, Petersburg yiğitleriyle.
İnşa edeceğiz, üst üste koyarak büyük utkularımızı:
Diriliyor tüm uluslar, şerrin İblisleri boğulacak,
Boylayacak emperyal tayfalar Filipin çukurunun dibini.

XI.
Atlantik korsanları Kızıldeniz’e dökülecek tek tek.
Tiksiniyor Batı zulmünden Macellan, Vasco de Gama,
İrlanda’dan Cezayir’e birlik kartalları havalanacak.
Kutsal Kudüs göklerinde yükselecek adanış naraları.
Utanıyor ABD’den Amerika’yı keşfeden Kolomb baba.
Ayaklanacak adsızlar, şehitler seferber edilecek:
İnsanlık yükselecek yeryüzünden yedi kat göklere dek.

XII.
Ey Fırat, Dicle, Kızılırmak boylarının yanık havaları,
Ey yaralı ceylan, Kürt’ümüz, kurtarıyoruz seni kasaptan:
Hesap soracak katil tayfasından Hele Yar, Ezogelin…
Bir daha söylüyoruz, hep bir ağızdan kardeşlik türkülerini.
Karayel, Poyraz, Lodos dönüşecek kıyamet fırtınasına,
Yıkacağız Amerikan Bölücü Devletlerinin üslerini:
Bölücüye geçit yok, bütünleşerek tam yol ileri vatan.

XIII.
Bir ananın çocukları ak, sarı, kızıl, kara, kardeş olacak.
Duyulsun kutlu hükümlerin yankıları, zafer limanlarında,
Kırılacak Drakula dişleri, emdiği kan celladı boğacak.
İnlesin naralar, şahin yuvası Gazi Magosa surlarından,
Batıracak sömürgeci gemisini Midilli’nin kayaları.
Türk, Arap, Fars, Rus, Çin, Hint güneşleri bir doğacak:
Yedi efsane öncüleri yazacak kâinatın özgürlük destanını.

XIV.
Ey kıyam günlerinin sahibi, ey yeşeren buğday tanesi,
Doğunun batıya inişi, Batının doğudan yükselişidir:
Yedi soysuz belayı, yedi canlı kahramanın yenişidir…
Gösterir korkağa, korkusuza, uçurumlu kurtuluş yolunu,
Hürmüz Boğazında boğazlanır garbın on bin dragonu.
Asya yasalarının ilahi kararıyla yol alır zafer donanması:
Akdeniz semalarında Çoban yıldızının parlayışıdır.

XV.
Yan yanayız, iç organlarımız gibi, evrenin özüyle,
Örgütlü zulme karşı, örgütlü iyiliğin erdemli gücüyle:
Gidiyoruz vira bismillah, kırarak düşmanın baş dümenini,
Sevgi yurdunun gülleri büyüyecek yediveren övüncüyle.
Nasıl Samanyolu ilahi şehadetle parlarsa karanlıkta,
Çakacak yedi isyan yıldırımları da kardeşlik ufkunda:
Devrim şehitlerine ant olsun, Yedi Derya özgür akacak.